Meşhur bir komplo teorisi vardır. Dünyada savaşları çıkartan silah tüccarlarıdır diye. Savaş çıksın, savaşlar uzasın ki bu adamlar silah satsın. Daha sonra aynı itham ilaç üreticileri için çıktı. Kaynağı belirsiz bir hastalık yayıp, ilacı bizde diyerek zengin oldukları söylendi. Domuz gribini hatırlayın. Gelişen teknolojiyle birlikte benzer bir teoride, bilgisayar virüsleri için çıktı. Net aleminde ortaya çıkan belli belirsiz virüslerin çoğunun kaynağı anti-virüs yazılımcılarının ta kendisi diye. Benzer mantık, virüs'ü sal bilgisayarlara, bizim virüs programımız temizler.
Bu teorilerinden esinlenerek, şimdi de ben bir teori atıyorum ortaya. Galatasaray - Fenerbahçe gibi derbi rekabetlerini körükleyen, basının ta kendisidir. Malum, rekabetin durumu ortada. Daha çok gazete satmak, daha çok hit almak, bunların neticesinde de daha çok reklam almak için ateşe körükle gittikleri kaçınılmaz. İlginç başlıklar atıp, insanları bu rekabetin sonsuzluğuna inandırıyorlar, daha sonra sonuç ortada.
Bu söyleyeceklerim Galatasaray - Fenerbahçe rekabeti ile ilgili olsa da, dünyanın herhangi bir yerinde benzer bir rekabet için de genellenebilinir. Futboldaki bu tatlı çekişme, -eskiden de vardı tabi ama- şu anda vahim durumlara dönüştü. Ülkenin zamanında sağ-sol ayrılması gibi yeni bir zıtlık oluştu. Galatasaray - Fenerbahçe ayrılığı. Onlarca yıllık tarihlerinde çok defalar karşı karşıya geldiler. Sürüyle konuda birbirleriyle çatıştılar. Son zamanlarda ise yeni konu transferler. (Bu yazıda bu rekabeti yalnızca transfer haberleri yönüyle incelemesini yapıyorum.) Malum zaman transfer zamanı. Ortalığı karıştırmak için türlü haberler atılıyor ortaya. Zaten transfer haberlerinin güvenirliliği belli. Bunun yanına bide sportif rekabet eklerseniz, tadından yenmez.
- Eski Fenerbahçeli X, Galatasaray' la anlaştı.
- Galatasaray, eski Fenerbahçeli X ile ilgleniyor.
- Galatasaray' ın anlaşamadığı X, Fenerbahçe yolunda.
- Fenerbahçe ile görüşen X ile Galatasaray' da ilgilenmeye başladı.
- X için ezeli rekabet.
- Galatasaray'dan ezeli rakibine asrın çalımı.
- Fenerbahçe' nin yeni transferi X, "Galatasaray'a gol atarak gerçek Fenerbahçe' li olacağım" dedi.
- Galatasaray ' ın yeni transferi X, "' Fenerbahçe derbisini iple çekiyorum" dedi.
- Fenerbahçe transfere X lira harcadı, Galatasaray Y lira.
Bunlar, okumaya alışık olduğunuz, rekabet soslu transfer haberlerinin genel başlıkları. Doğruluk paylarının var tabi, ama abartının, hayal gücünün olmadığını söylemezler. Karşı tarafı tahrik edici unsurlarla dolu. Biri transfer yapıyor, bi şekilde olay diğerine bağlanıyor. Biri bir futbolcu peşinde, diğerinin de onla ilgilendiği iddia ediliyor. Yapılan transferler karşılaştırılıyor. Kimse bana ne diğer takımdan demiyor. Bu verdiğim örneklerle paralel, son 1 aydan seçtiğim bazı transfer başlıkları var hemen aşağıda.
Peki medya etkisi? Biraz daha ılımlı bir politikaları olsa en azında bu savaşa yumuşayacak. Peki onlar ne yapıyor? Savaşın barıştan daha çok sattığını bildikleri için silah tüccarlarının yaptığı gibi yapıyorlar. Ortalığı karıştırıyorlar. Peki taraftarlar? Belki de onlar bunu seviyor. Ezeli rakibiyle düşman olmayı. Her olayı onlarla ilişkilendirmeyi. Bu tabi ki yanlış. Metin Oktay ile Can Bartu' nun forma değiştirdikleri günlerde gibi bu rekabeti savaşa değil, şenliğe çevirmek gerekir. Ama onlar ısrarla aynı şekilde devam ediyor. Dost muhabbetinde "Aa sizi nasıl yendik?", "Maçta karşı takım bilerek size yattı", "Bizim şu kadar kupamız var, sizin kaç tane?" şeklinde tahrik edici unsurları kullanmaktan geri kalmıyorlar. Taraftar bu işten zevk alıyor. Maalesef arz-talep felsefesi çarkını döndürüp duruyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder