18 Aralık 2012 Salı

The Hobbit: İlk İzlenimler


(İzlemeden Okumayın)

Yüzüklerin Efendisi ile büyüdük biz. Kitapların Türkçe baskılarının çıkması ergenliğimize, filmler gençlik dönemimize denk geldi. Kitaplar ezberlendi, filmler defalarca seyredildi. Ancak 3. filmden sonra hepsi rafa kalktı. Peter Jackson, LOTR üçlemesi sonunda Orta Dünya' dan uzaklaşmış, olası bir Hobbit filminde yer almayacağını söylemişti. Hatta yönetmenlik koltuğu için Guillermo Del Toro ile anlaşılmıştı. Ama olanlar oldu ve proje yine Jackson' a verildi. Yüzüklerin Efendisi' nde olduğu gibi 3 parçaya bölündü film. Tek bir kitabın 3 parça olması zorlama mı olacak, yoksa ancak mı yetecek, bunu diğer filmlerden sonra göreceğiz. Üçlemenin ilk ayağı; The Unexpected Journey, 14 Aralık itibariyle gösterime girdi. Diğer iki bölüm yaklaşık birer sene aralıklarla karşımıza çıkacak (Aralık 2013 ve Temmuz 2014). 

Filmle ilgili bütün bilgiler zaten her yerde mevcut. Biz yorumlarımıza geçelim.

  • Film iskelet olarak Yüzük Kardeşliği' ne çok benziyor. Önce hikaye anlatımı, sonra Hobbitköy, Gandalf' ın gelişi, hobbitimizi kandırışı, takımın toplanması ve yolculuğun başlaması.
  • Film fırsatını bulunca hemen Yüzüklerin Efendisi' ne selam veriyor. Tanıdık mekanlar ve karakterler, tanıdık tema müzikleri ile karşımıza çıkıyor. İlk bölümde Frodo, Saruman, Galadriel, Elrond bize el sallıyor. İlerki bölümlerde Legolas' ın geleceğini biliyorum bir tek. Diğer karakterleri de göreceğiz diye tahmin ediyorum.
  • İlk üçlemede pek hoşnut kalmadığım Bilbo karakterine bu üçlemede aşık oldum. Martin Freeman, bize Frodo' yu unutturacak kadar güzel kotarmış rolünü.
  • Kitabı henüz okumadığım için kitap-film karşılaştırması yapamayacağım (En yakın zamanda okumalıyım, zira senaryoda anlamadığım kopmalar var).
  • Müzikler yine şahane. İlk üçlemedeki başarılı işlerine devam etmiş Howard Shore. İlk üçlemedeki tema müziklerini, bu filme yerinde ve güzelce yerleştirmiş. Hele cücelerin söylediği "Misty Mountains" var ki, çok başarılı bir şarkı. Fragmanın da dinlemiştik bu şarkıyı ve blogda bahsetmiştik biraz. Bu şarkının teması da film müzikleri içerisinde sıkça karşımıza çıkıyor.
  • Film, eğer fırsatınız varsa 3 boyutlu izlenmeyi hak ediyor. 
  • Yüzük Kardeşliği' nde Arwen' in Aragorn ve hobbitlerimize katıldığı yeri hatırlarsınız. Arka planda 3 tane dev troll ün heykeli vardı. Evet, o troller bu filmde var ve nasıl taşa dönüştüğünü görüyoruz.
  • Yüzük Kardeşliğinde Gollum' u sadece gölgemsi şekilde görmüş ve daha kanlı canlı haliyle 2. ve 3. filmde tanışmıştık. O zamanlar Gollum' un ilk filme yetişmediğine dair söylentiler çıkmıştı. Benzer bir durum bu filmde de var. Ejderha Smaug' u (Erebor' a saldırdığı sahnelerde bile) hiç görmedik. Hatta finalde bile sadece gözlerini görebildik. Acaba Smaug' da hazır değil mi henüz :)
  • Filmi seans saati uyuşmadığı için Türkçe dublajlı izledim ve pek hoşnut kalmadığımı söylemeliyim. Kişisel olarak dublajdan pek hazzetmem ama ilk üçleme dublaj konusunda çok başarılıydı. Hobbit' te bunu göremedim pek. Gandalf' ı seslendiren İstemi Betil' i özleyeceksiniz.
  • Film için eski karakterler gençleştirilmeye çalışılmış. Zira bu film 60 yıl öncesini anlatıyor Yüzüklerin Efendisi' nin. Makyaj hamleleri dikkatinizi çekecektir. Sonuçta bu insanlar 10 yıl yaşlandı.
  • Cücelerimiz birer harika. 13 taneler, sorsanız çoğunun adını unuttum ama hepsi birbirinden rol çalıyor. Sayılarının fazla olması ve seyircinin bu arkadaşları karıştırma ihtimali filme esprili bir dille eklenmiş. Gandalf her fırsatta sayıyor arkadaşları.

Genel olarak, Yüzüklerin Efendisi' nin mirasını bolca yiyecek ama Orta Dünya' nın hatırına izlenecek bir film. Üstelik 3 saatin sizi saniye olsa da sıkmayacağını ekleyelim. 1 sene sonrasını şimdiden iple çekmeye başladım bile.

Resim kaynak;

Hiç yorum yok:

Tweet