28 Ocak 2012 Cumartesi

Karadedeler Olayı

Yakın zamanda bir Türk filminin DVD' si çıktı piyasaya. Eylül ayında beyazperde görmüş bu filmin adı, Karadedeler Olayı. İsminden mistik, metafizik bişiler olduğu aşikar zaten. Ama filmin asıl ilginçliği, yeni milenyuma girerken Blair Witch Project ile moda olan ve son dönem "Paranormal Activity" lerle zamanını doldurmaya başlayan, gerçekçi belgesel kurgusuna sahip olması. Yani hikayeye gerçeklik katması açısından, amatör kamera ile çekilmiş gibi yapıp, sonra o kayıtların rastgele bulunması kurgusundan yararlanmak. Dünyada bu akım bitmek üzere, bize yeni geldi daha ama filmin yukarda saydığımızın filmlerden farklı yanları mevcut.

Öncelikle filmin konusunu size bir yerlerden bulup, kopyala/yapıştır yapayım. 
"1989 yılının ocak ayında gazeteler bir köyde yaşanan garip olaylar hakkında yayınlanan bazı haberler, genç gazeteci H.B’nin ilgisini çeker. Köye giden gazeteci, oldukça korkmuş ve gergin köylülerden gece köyün çevresinde dolaşan yaratıklar olduğunu, köyün bir şekilde cinler tarafından basıldığını öğrenir. H.B., birkaç hafta köyde kalır ama olağanüstü bir şey görmeyince kamerasını köydeki bir gence emanet ederek İstanbul’a geri döner. Üç gün sonra ise köyün jandarmaları tarafından gözaltına alınır: kamerasını emanet ettiği genç de dâhil olmak üzere köyden 7 kişi parçalanarak öldürülmüştür. H.B ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılır ama bütün eşyaları ormanda terk edilmiş olarak bulunur; kayıplara karışır... Tüm bu esrarengiz süreç boyunca kameralar kayıttadır… ." *

Filme gelince, ecnebilerin bu yeni modasını biz nasıl yapmışız görmek için filmi mutlaka izleyin. Gerçeklik katması için hikayeye nasıl ince ayrıntılar eklenmiş (eski kayıtların 1.33-1 oranında olması, olayla ilgili tasarlanan gazete küpürleri gibi), amatör oyuncular nasıl gerçekci oynamış görün. Çocukluğumuzda bizi en çok korkutan şeylerin bir kaçını bu filmde yaşayın. 


Tabi her güzelin kusuru var. Eğer kameralardan ve teknik detaylardan anlıyorsanız, görüntülerin dönemin şartlarına uygun olmadığını fark ederseniz hemen. Ayrıca dönem koşullarında kameralı sorgu sahnesi biraz inandırıcılıktan uzak duruyor. Ama inanmaya ne kadar çok çalışırsanız, o kadar filmden keyif alırsınız. Sonuçta her hikaye için geçerli değil mi bu kural?

Bir de işin tanıtım-reklam kısmına bakalım. Filmle ilgili ilk haberler kulağımıza geldiğinden beridir ısrarla "görüntüler gerçek" propagandası yapıldı. Filmin fragmanlarını dahi izlemeden bir insan, bunun bir kurgu olduğu çabucak anlayabilir, ama filmden etkilenen bir kaç kişinin filmi şehir efsanesi gibi yayması bile propagandanın başarıya ulaşmasına yeter. Amaç ta bu değil mi zaten?


Sonuç olarak, hataları da olsa, saydığım diğer etmenler için (Türk sinemasına yeni bir tür getirmesi, cesareti, ince düşünülen ayrıntıları, gerçekci oyunculukları vs..) gözardı edilmemeli. Gece sessizliğinde, yalnız ve karanlıkta izlenmesi etki katsayısını arttıracaktır. Şimdiden iyi seyirler. 

* Kaynak: sinemalar.com

5 yorum:

Sühan Alp dedi ki...

Gerçekten güzel bir filmdi. Yani, en azından yanımdaki kızın (tanışalı 1 hafta anca olmuştu) film boyunca bana sarılmasına yetti. Gerçekten, gerçekmiş gibi düşünüp izlenirse inandırıcı ve korkunç bir film. Korkunç, çünkü küçüklüğümüzden beri bilinç altımız bu olaylarla doldurulmuştu zaten.
Bunların yanı sıra, kameranın kullanımı çok ama çok saçmaydı.
elemanın gece yarısı kamera açık yürümesi, küçük çocuğun kamerayı bel seviyesinde ve yere yakın tutması, yani en azından sağa soal yukarlara falan da bakabilirdi kamera ile. Falan filan..
Ama güzel film :)

ismailinc dedi ki...

Paranormal acivity' de aynı sorun vardı. En korkunç anlarda bile adam elindeki kamera yı atmıyordu. İnandırıcı değil tabi, ama sonuçta o anları bizim de görmemiz gerekiyor :) Bunu kusurdan saymayalım bence :)

Sühan Alp dedi ki...

Gerçekçi bir şey istiyorsan inandırıcılığın iyi olacak abi. :)

ismailinc dedi ki...

Kesinlikle doğru, zaten bu tarzın amacı da bu. Ama görmediğin şeylerden korkması biraz zor :)

Sühan Alp dedi ki...

O konuda kesinlikle haklısın. Önümüzdeki filmlere bakıacaz artık. :)

Tweet