25 Nisan 2012 Çarşamba

Kargo

Ülkenin en kaliteli rock grubuydu Kargo. Elemanlar dağıldı, yenileri geldi derken, 3 kişilik yeni haliyle ve yeni single' ları ile tekrar ortaya çıktı. Peki buraya kadar nasıl geldi Kargo? Bu yayında sizlere, ilk günlerinden itibaren, Kargo' nun hikayesini, kendi bakış açımdan anlatmak istiyorum.

Yarına Ne Kaldı (1996)
Biz onları ilk olarak 1996 yılında duyduk. "A hey hey hey!" diye ilginç bir nakaratı olan, o zamanlar için pek örneğini görmediğimiz rock grubuydu. Ardından "Son Defa" ve "Adımı Çağır" adlı iki klip daha yayınlayıp, popüler kültüre daha çok sızdılar. Bu 3 şarkı aslında aynı kalıptan çıkmış gibi olsa da, albümün geri kalanı çok kaliteli işlerle doluydu. "Yıldızlar Ellerinde", "Aşk Olunca" gibi şarkılarda görmezden gelinemezdi. Karizmatik vokalistleri, marjinal şarkı sözleri, enerjileri ve ilginç isimleri ile bu grup, Türk müzik piyasasında çığır açtı dersek herhalde yanlış olmaz."Yarına Ne Kaldı" adlı bu albümden seçtiğim şarkı ilk videomuz olsun. Buyrun.



Sil Baştan (1993)
Karizmatik sesiyle vokalist Koray, akıllara zarar lirikleriyle MŞŞ, grubun daimi üyesi Selim, yakışıklı klavyeci Serkan ve değişmez davulcu Burak. 5 tane dalyan gibi delikanlıdan oluşan grubun, aslında daha önceden 1993' te farklı bir kadroyla bir albüm yayınladıklarını öğrendik. Deniz Aytekin isimli bir bayan solistleri olduğunu öğrendik. Albüm o zamanki pop müziğin gölgesi altında kalıp, sessiz sedasız yayınlanmış. O anki kadroda, sonradan kemik kadroda yer alan Selim ve MŞŞ bulunmaktaymış. Daha sonraki albümlerde yer alan, "Yanımda Sen Olmayınca" ve "Yıllar Sonra" aslında ilk bu albümde yer almış. Zamanına göre cesaretli bir albüm ve ilginç kapağıyla bu albümü, zamanında tanıyamamışız. Bu albümden seçimimiz "Ortaköy"


Sevmek Zor (1997)
2 sene aradan sonra 3.albümleri ile geldiler karşımıza. Belki de ülkenin ilk konsept albümüydü (bu ülke henüz konsept albüm görmedi aslında). Her şarkının ayrı bir başlığı vardı. Her birinin karizmatik fotoğraflarından oluşan albüm kartoneti rengarenk ve harikaydı. İlk kliplerini, gelmiş geçmiş dinlediğim en kaliteli şarkılardan biri olduğunu düşündüğüm "Şairin Elinde" ye çektiler. Aykırı bir klipti. Şarkı da güzeldi. Muhteşem bir dönüş oldu piyasaya. Albümün geri kalanı da aşağı kalmayacak güzellikle şarkılar içeriyordu. MŞŞ' nin akıllara zarar sözlerine, Serkan ve Selim' in cuk diye oturan müzikleri ile. "Sen Her Zaman", "Çünkü Çok Zor", "Lanetlenmiş Omuzlar". Bir daha örneğine rastlamadığım "Bad' lik Amiri". Video olarak çıkış parçasını seçiyorum.



Yalnızlık Mevsimi (1998)
Önceki albümün başarısı günden güne grubun popülaritesini arttıra dursun, grup boş durmayarak yeni bir albüm daha çıkardı 1 sene sonra. Tüm sözleri MŞŞ' ye ait olan bu albüm, "Sevmek Zor" da yapılmaya çalışılan konsept albüm olayını hakkıyla gerçekleştiriyordu. Bu albümden, ne önceki, ne de sonraki albümlerde görülen hit parça çıkmadı. En fazla "Kalamış Parkı" dikkat çekti. Ama albüm ısrarla dinlenirse ne kadar kaliteli olduğunu çaktırmadan bize söylüyordu. Zamanının ötesinde, belki de 10 yıl sonraki müziği yapıyorlardı. O dönem için gerçekten cesaretli bir iş yaparak, kendi resimlerini kapağa koymamışlardı. Hatta grubun tek fotoğrafsız albümü olarak kaldı bu albüm. Albümün giriş ve çıkışındaki "Azizlerin Yalnızlığı", "Tanrıya Dua Et", "Boğaziçi", "Marilyn Monroe" ilk aklıma gelenler. Video olarak çıkış parçasını seçtim yine. TRT tarafından yasaklanan klipleri. "Arabic Fahişe".


Sen Bir Meleksin (2000)
Evet, önceki albüm orijinaldi, kaliteliydi ama o zamanın piyasası için sert ve anti-çağdaş' tı. Bu yüzden belki de, tarzı yumuşatma yoluna gittiler. Akustik yönü kuvvetli, melodik yanı daha baskın, lirikal olarak ta hafif bir albüm oldu bu. MŞŞ' nin sözleri daha az tercih edilip, diğer elemanların çalışmalarına ağırlık verildi. Bu albüm için en doğru kelime heralde "sevimli" olabilir. Ruhu okşayan, dinlendiren hoş müzikler. En başta da söylediğim gibi, bunun en büyük etmeni "piyasa beklentileri" diye düşünüyorum. Klibi de çekilen "Yanımda Sen Olmayınca" (İlk versiyonu 93 Sil Baştan' daydı), albüme ismini veren "Sen Bir Meleksin", "Farklı Rüyalar", "Ayrılık Şarkısı" göze çarpan şarkılardı. Video için yine çıkış parçalarını, favorim olanı seçtim. Sevimli albümün sevimli klibi (MŞŞ sakalsız çok genç gösteriyordu bu klipte :) ).


Ateş ve Su (2004)
"Sen Bir Meleksin" den sonra grupta çatırdamalar meydana geldi. Araya "Efes Dark" single' ı, "Best of" albümü sıkıştırılarak, grubun unutulmaması sağlandı. Koray "Sade" isimli "Sen Bir Meleksin" i anımsatan bir solo albüm yaptı, MŞŞ kitap yazmaya başladı, Selim prodüktörlük yaptı derken grup sırra kadem bastı. 2004 senesinde birden tekrar ortaya çıktılar. O da ne? MŞŞ gruptan ayrılmıştı. Grup 4 kişiydi. Bir panikle albümü dinledik. Korktuğumuz başımıza gelmişti. Kargo standartlarını düşürmüştü. İçinde"Ateş ve Su", "Senle Ya da Sensiz", "Seni Seviyorum" gibi  kaliteli parçalar bulunmasına rağmen, albümün geneli insanda hoş tatlar bırakmıyordu. Değişen piyasa standartları, grubunu dağılmaktan son anda kurtulması gibi etmenlerle bu albümü idare ettik. Ama imparatorluğun duraklama dönemine girdiğinin farkında değildik.Yine çıkış parçası video için seçildi. Koray' ın uzattığı saçlarına dikkat.


Yıldızların Altında (2005)
Aradan bir sene geçmişti ve yeni bir albüm geliyor dendi. Ama Kargo bir sürpriz yapmıştı. Büyük çoğunluğu cover şarkılardan oluşan bir albüm karşımıza çıktı. Soranlara 'Biz hiç cover parça koymadık albümlere daha önce" dediler. Kargo yaparsa kaliteli olur dedik bizde. Ki kaliteli performanslar vardı albümde. Seçilen şarkıların orijinallerine ahım şahım bir ilgim olmamasına rağmen, özellikle videosu çekilen coverlar müthişti. Hele "Yıldızların Altında" mükemmel bir performanstı. Önceki albümden 3 şarkının remix/akustik versiyonları eklenmişti albüme, 6 tane de cover bulunmaktaydı. Sorun etmeyip, çıkacak yeni Kargo şarkılarının  hatrına albümü bağrımıza bastık. Albümün gerileme döneminin başlangıcı ve Koray'la yapılan son albüm olacağını tahmin bile edememiştik. Video "Yıldızların Altında".


Mirkelam ile RRDP (2010)
Gerileme dönemi albümsüz 3 sene sürmüştü ve 2008 yılında Serkan ve Koray' ın gruptan ayrıldığı haberi ulaşmıştı. İmparatorluk dağılmıştı. Kargo efsanesi sona ermişti. Eski tatları yoktu tamam, ama ne olursa olsun grup devam etmeliydi. Serkan ve Koray bavulları toplayıp Seattle' a yerleşmiş, Maskott isimli yeni bir grup kurmuşlardı. Tuval isimli, Kargo' nun tarzından ve Koray' ın solo albümünden esintiler taşıyan bir albüm yapmışlardı. Artık Kargo' ya dahil olmadıklarından, yazının ana temasını bozmaması adına onlardan daha fazla bahsetmeyeceğim. Peki geri kalanlar naptı? MŞŞ' yi geri çağırdılar. Buraya kadar iyi. Ama hala daha neden yaptıklarını anlayamadığım bir olay gerçekleşti. Mirkelam, hani oryantal pop yapan, kokoreç, tavla gibi ilginç şarkılar yapan şarkıcı, onu gruba tam olarak dahil etmeden, Mirkelam&Kargo isimli bir ortak projeye imza attılar. Mirkelam tarzını bu albüme de yedirmiş, resmen oryantal rock projesi olmuştu. Kısaca RRDP denilen ilginç şarkısının ilk 10 saniyesi hariç albümden nefret etmiştim. Dinlemedim adamakıllı. Facebook kullandığım zamanlarda, grubun hayran sayfasında memnuniyetsizliğimden bahsettiğimde, tanımadığım bir profille düzeyli bir tartışma bile yapmıştım. Bu profilin, canlı performanslarda grubun klavyecisi olduğunu sonradan öğrenmem, bu albümle ilgili en ilginç anımdı. Şarkı ismi veremeyeceğim, video olarak ta, sırf buraya video koymak için araştırma yaparken öğrendiğim bir klibi koyacağım. İsmi "Yollar".


Kehribar (2012)
Bu şok yeterliydi, bir albüme daha tahammül edemezdik. Eğer devam edeceklerse, en azından benim için, Kargo bitmişti. Yeterli ilgiyi göremedikleri aşikardı zaten, Allah' tan korktuğumuz başımıza gelmedi ve yollarını ayırdılar. Sıra geldi, bu Kargo nostaljisini, nereden nereye geldiklerini irdelememize sebep olan olaya. Kargo yine devam dedi. Solist boşluğunu Post ve Indigo isimli gruplarla çalışmış olan Ozan Anlaş isimli arkadaşla doldurdular ve hemen bir single yayınladılar. Her şeye rağmen bir şans daha verip, Kargo' nun eski günlerine dönmesini umut ederek şarkılarını dikkatle dinledim. Şu an için düşüncem olumlu. Şarkıyı beğendim. "Sen Bir Meleksin" deki sevilmliliği, huzuru bu şarkıda da hissettim. Ozan Anlaş, çok zor bir yükün altına girdi. Herkes Koray' la karşılaştıracak. Kargo, Koray' ın sesi olmadan belki de hiçbir zaman eskisi gibi olamayacak ama şu an itibariyle Ozan için umutluyum. Albümleri çıkmadan daha net konuşamayız ama grup onunla beraber yepyeni bir grupmuş gibi olacak. Videolarını hemen paylaşalım.


Grubun kurucularından Selim Öztürk' ün ısrarla Kargo ismini ayakta tutmaya çalışması takdire şayan. Bunun için cesaretli adımlar atıyor. Bu adımlar bazen riskli olsa bile. Grubun ilk zamanlarındaki iskelet kadro umarız bir gün tekrar birleşir ve yeni klasikler kazandırırlar bizlere. Ama şu an itibariyle yeni vokal ile grubun başarılı olmasını temenni etmekten ve onları desteklemekten başka yapacak bir şey yok. Kargo eski Kargo değil ama yine de Kargo.

1 yorum:

Serkan Çakmak dedi ki...

Bir zamanlar bir kargo vardı, bir mşş... albümde parçaların bir puzzle gibi oturduğu zamanlar vardı. sonra onlarca dedikodu girdi araya. yok o şunla şevişti bu oldu, bu yüzden hatta şu şarkı falan yazıldı...

zamanla parçaladılar kendilerini. halbuki türkiyede rock müzik de rock müzik grubu da yok denecek azken, iyi işler yapıyorken, sevmek zor albümü bende apayrıyken...

birgün koray ve serkan maskot dediler, kalanlar mirkelamdan medet umdular. aradan biraz daha zaman geçtiğinde "adımız kargo ama tadımız artık kurye" diyerek geri geldiler.

geldiler dediğime de bakmayın hani, sadece etiket kargo. yoksa müzik olarak,ses olarak şekil ve sayı olarak bambaşka birşey bu. bana göre "kargo" bir efsane olarak kalmalıydı.

yeni olumşum için de "kehribar" iyi parça olmuş bence. muhtemelen sözleri yazan kişi "fringe" izleyen birisi. yoksa kehribar öyle sık duyacağımız birşey değil. sessiz sakin bir parça ile geldiler. hoşgelsinler.

lakin işi zor yeni vokalin.

Tweet