24 Ekim 2010 Pazar

9. Hafta / Fenerbahçe 0 - Galatasaray 0

Deja Vu (!)


10 yıldır gelenek haline gelen Fenerbahçe' nin Galatasaray'a karşı Kadıköy galibiyet serisi, bu akşam 11 yıla çıkacak gibi görünüyordu başlangıçta. Geçen haftaki postumuzda söylediğimiz 6 nedenden ötürü Fenerbahçe' nin rahat bir galibiyet çıkaracağını, hatta farklı kazanacağını tahmin etmiştik. Bu 6 nedene hafta içinde gerçekleşen gelişmelerden ötürü 1-2 neden daha ekleyebilirdik aslında. Teknik direktör değişikliği yüzünden takım yönetimi konusunda sıkıntılar çıkacaktı. Takım 2 gün içinde kabuk değiştirecekti. Üstelik bu değişiklik, bazı oyuncularda demoralizasyona sebep olabilirdi. Üstelik Galatasaray' lı oyuncular sahaya ısınmaya çıktıklarında tribünlerde kocaman bir "Deja Vu" yazısı göze çarpmıştı. Yoksa her şey yine aynı mı olacaktı?



Diriliş

Yanıldığımı sevinerek söylüyorum ki, her şey öngördüğümüz gibi gitmedi. Yeni teknik direktörün gözüne girmek mi, Fenerbahçe karşısındaki "Öğrenilmiş Çaresizlik" i yıkmak mı, kötü gidişata böylesine önemli bir derbiyle son vermek mi, gurur meselesi haline gelen olaylar mı yoksa kaybolduğu düşünülen "Galatasaray Ruhu" nu geri getirmek mi? Sanırım sebebi hepsiydi. Sene başından beridir bu takım nerdeydi dedirttirdi bize bu maç.



Sürekli zorlayıp Fenerbahçe defansına rahat vermeyen Pino, ilk defa merkez forvet mevkiinde oynadı. O da mecburiyetten. Baros'un ve alternatif olabilecek Kewell' ın yokluğu, Mehmet Batdal'ın yetersizliği derken kanat oyuncusu Pino kendini bu mevkide buldu. Paragrafın başında da belirttiğimiz üzere Lugano ve Yobo'yu o kadar rahatsız etti ki, bu adamlar forvete takviyeye bile gidemedi doğru düzgün. Bu akşam Pino, kendini ilk defa gösterdi bize. Sürati, kadronun önemli bir eksiğini tamamladı. Bunda sonra Pino daha sıkça karşımıza çıkacak bizce.



Gerçek potansiyelini gösteremediği için eleştirildi sürekli Elano Blumer. O da bugün Pino'yla beraber diriliş senaryosunu oynayan bir diğer oyuncu oldu. Dünya Kupası' nda ondaki cevheri bizzat görmüş olduk. Şimdi Hagi' nin rotasyonunda kendine yer bulup, daha da yükselecektir.

Maç



Maçın geneline bakarsak Galatasaray' ın daha baskılı sayılmasa bile daha istekli olduğunu görebiliriz. Bunda yukarda bahsedilen etmenler başroldeydi tabi ki. Ama Fenerbahçe' nin oyununun sıkıntılı olması da ekmeğimize yağ sürmedi değil. Son 3 haftadır kazanan ve maç başına 3.0 gol ortalaması yakalayan Fenerbahçe, önemli maçlarda hep sıkıntı çekti. Beşiktaş'la Kadıköy'de 1-1 berabere kaldı, Trabzon'da 3-2 kaybetti. 10 yıldır götürdüğü seriyi bu akşam bozması akıllara "acaba Fenerbahçe önemli maçlarda niye sıkıntı çekiyor" ve "küçük takımlara aslan, büyüklere kedi mi kesiliyor?" sorularını getirdi. Maçın başında yakaladıkları bir kaç pozisyon dışında, baskı kurdukları dakikalarda bile tehlikeli olamadılar. Üstelik çoğu pozisyonda Galatasaray defansı ölümüne topun önüne yattı resmen. Galatasaray maçlarının yıldızı Alex' in tutukluğu, nöbetçi forvet Semih'in kondisyonsuzluğu, Niang'ın Neill tarafında kilitlenmesi, Stoch'un şanssızlığı vs.. sebeplerinden dolayı bu akşam Fenerbahçe, Galatasaray'a gereken bunalımı yaşatamadı.

4. dakikada başlayan önemli ve gollük pozisyonlar türetti Galatasaray. Pino'nun çizgiden dönen topu, son dakikada kaçan şutu ve Volkan' ı rahatsız eden denemeleri. Neill'in köşeden çıkartılan şutu. Emre Çolak' ın son dakikalardaki acelececiği yüzünden filelere gidemeyen topu. Kısacası pozisyon anlamında Sarı-Kırmızılı' ların daha zengin olduğunu gördük. Üstelik geçtiğimiz maçlardaki gibi içi boş ataklarda değil di bunlar.

Umut



Daha düne kadar yenilmekten, fark yemekten korktuğumuz maçı, bugün kazanamadığımız için üzülüyoruz. 0-0 beraberlik aslında dışardan bakıldığında öyle çok sevinelecek bir durum değil. Ama şampiyon olduğu senelerde bile bu stattan fark yiyerek ayrılan bir takım, kasvetli günlerinde puan alarak hem psikolojisini atmış oldu, hem de geleceğe dair umutlarımızı yeşertti.

9. Hafta sonunda 9.luğumuzu koruyoruz. 9 maçta 4 galibiyet, 1 beraberlik ve 4 mağlubiyet. Atılan ve yenilen gol 12. Puan 13.

2 yorum:

serhat dedi ki...

muhteşem bi yazı , maç ve galatasarayımızın durumu ancak böyle anlatılabilirdi...Özelliklede "umut" başlıklı kısım çok mantıklı bi paragraf olmuş...

ismailinc dedi ki...

Teşekkür ederim Serhatcım.

Tweet